ANKARA - DEM Parti Kadın Meclisi ve engelli komisyonun düzenlediği panelde engelli kadınların yaşadığı sorunlar ele alınarak, çözümü üzerinden tartışmalar yürütülüyor. DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Engelli Bakanlığı kurulmasını istedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve Engelli Komisyonu “Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadınlar Sağlamcılığı Konuşuyor” şiarıyla panel düzenledi. Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde yapılan panele, DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü, engelli kadınlar ile çok sayıda kişi katıldı.
Panelde barış ve demokratik topluma neden ihtiyaç duyulduğunu konuşacaklarını söyleyen Halide Türkoğlu, sorunlara karşı çözüm yollarını tartışacaklarını aktardı. Sağlamcılık politikalarının geldiği boyuta değinen Halide Türkoğlu, “Maalesef ki bu ülkede engelli olmak demek; ayrımcılığı en derinden yaşamak demektir. Sosyal yardım adı altında evlere hapsedilmek, toplumsal yaşamın dışına itilmek demektir. Sağlamcılık ideolojisiyle yapılan yollar, okullar, binalar, alanlar kadar siyaset, medya, tıp gibi alanlar engellilerin yaşam hakkını hedef almaktadır. Sağlamcılık ideolojisi cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi söylemde ve eylemde inşa edilen bir ideolojidir. Engelsizin engelli üzerinde kurduğu eşitsizlikleri üreten bir ideolojidir. Hele ki engelli birey kadın ise tüm ayrımcılık türlerine iki kat derinden maruz kalmaktadır” dedi.
‘13 YILDIR ENGELLİ NÜFUSU VERİSİ YOK’
Engelli nüfusunun en son 2012 yılında TÜİK tarafından açıklandığı bilgisini veren Halide Türkoğlu, “2025 yılının ilk yarısını geride bırakırken bu ülkede kaç milyon engelli birey olduğu verisini bilmiyoruz. Ama bu ülkede, engellilerin, engelli kadınların, bakım hizmeti verenlerin nasıl sömürüldüğünü, yok sayıldığını yaşamdan izole edildiğini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bütçe verilerinden çok iyi biliyoruz. 2025 yılının bütçesi görüşülürken engelli bakım hizmetine yönelik açığa çıkan veriler siyasi iktidarın utanç tablosudur. Velev ki veriler güncel ve bu ülkede 10 milyon engelli birey var. Bu bireylerden evde bakım hizmetinde faydalanan kişi sayısı 570 bin. Ve bu rakamın içerisinde hizmet alan engelli kadın sayısı 260 bin. Geriye kalan 4 milyon 750 bin engelli kadın yaşamlarını nasıl sürdürüyor kısmında söylenen tek bir söz yok maalesef” sözlerini kullandı.
‘ENGELLİ BAKANLIĞI KURULSUN’
Evde bakım hizmeti ödeneğinin düşük olduğu ve yasal güvence olmadığına dikkat çeken Halide Türkoğlu, “Yine engelli kız çocuklarının yaşadığı şiddet, taciz, istismar olaylarının ardı arkası kesilmezken bunların önüne geçecek tek bir yeterli politika bulunmadığı bu suçu işleyen failler de cezasızlık politikaları ile ödüllendirilmektedir. Engelli politikalarının aile hizmetlerine hapsedilmesine karşıyız. Bu yüzden bir Engelli Bakanlığının kurulmasını defalarca söyledik ve bunun mücadelesini yürütmekteyiz. Sağlamcılık ideolojisi ile mücadele yaşamın her alanında çoklu mücadeleyi gerektirir. Engelsizlerin insafına bırakılacak bir mesele olmadığı gibi bu alandaki öznelerin yönetim ve üretim ilişkilerine doğrudan yer almasını sağlayacak bir siyasete ihtiyacımız var” dedi.
KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürece değinen Halide Türkoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Barış ve Demokratik Toplumun İnşasında Kadınlar Sağlamcılığı Konuşuyor’ programı bu çağrının en güçlü şekilde karşılık bulduğunu bir kez daha göstermiştir. Farklı inançlardan, kültürlerden, kimliklerden gelebiliriz ancak bizleri buluşturan ortak noktamız eşitlik, özgürlük ve adalet talebimizdir. Çünkü bizler vurulduğumuz yerlerden isyanımızı yükseltip o direnişlerimizi birleştirerek yeni bir yaşam mümkün diyenleriz. Engelli kadınların mücadelesi kadın özgürlük mücadelesinin bir parçasıdır. Sağlamcı ideolojinin dili cinsiyetçidir ve ırkçıdır. Sağlamcılıkla mücadele aynı zamanda cinsiyetçilikle ve ırkçılıkla mücadeledir. Kadına yönelik şiddetle mücadele alanlarımız çoklu mücadele alanlarıdır.
Gün mücadele alanlarımızı daha fazla örgütleyerek, barış mücadelemizle en güçlü şekilde buluşturma günüdür. Bu buluşmayı gerçekleştirmek barışın gerçek özneleri olan bizlerin sorumluluğundadır. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile başlayan süreç sadece iki tarafın barışması demek değildir. Silahların susması demek aynı zamanda toplumsal sorunların, kadın sorunun, engelli kadın sorununun konuşulabilmesinin önünün açılması demektir.”
Konuşmanın ardından engelli yurttaşlar, yaşadıkları zorluklar hakkında bilgi verdi.
Panel, basına kapalı sürüyor.