WAN- Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun yarın görülecek duruşmasına çağrı yapan avukatı Jiyan Özkaplan, “Hukuka aykırı bir iddianame hazırlanmış ve bu da bir gazeteciye yargı tacizi olarak kullanılıyor” dedi.
İstanbul merkezli soruşturma kapsamında 17 Ocak'ta Wan’da gözaltına alınan ve 21 Ocakta “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Reyhan Hacıoğlu’nun ilk duruşması 13 Haziran’da Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Reyhan Hacıoğlu’nun avukatı Jiyan Özkaplan ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Wan Bölge Temsilcisi Adnan Bilen duruşmaya katılım çağrısı yaptı.
KONUKLAR VE KONUŞULANLAR SUÇ SAYILDI
Reyhan Hacıoğlu’nun yaptığı TV programlarının ağırlıklı olarak suç iddiasıyla iddianameye konulduğunu söyleyen Jiyan Özkaplan, iddianamenin tamamen zorla suç uydurma iddianamesi olduğunu ifade etti. Reyhan’ın sunduğu program, çağırdığı konukları ve konuşulan konuların tamamının suç olarak dosyaya konulmasının zorla bir durum olduğunun altını çizen Jiyan Özkaplan, konukların Türkiye’deki hak ihlallerine değinmesinin bile suç olarak gösterilmeye çalışıldığını anlattı. 8 Mart, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, tecrit ile ilgili her sözün iddianameye suç olarak yerleştirildiğini söyleyen Jiyan Özkaplan, “İddianamede tamamen bir algı yaratmak için çabalanmış. Yani Reyhan’ın konukları bile ‘örgüt üyesi’ olarak lanse edilmiş. Reyhan, bir telefon görüşmesi yapıyor ve Tatvan’da bir program yapmak istiyor. Bunu bile suç olarak dosyaya koyuyorlar. Belediye eşbaşkanlarını konuk edeceği program bile suç oluyor. ‘Cezaevleri ağır baskı altında’ diye bir program yapılıyor bu başlık bile suç olarak dosyaya alınıyor. Yani iddianamede zikredilen şeylerin bir gerçekliği yok ve tamamen zorlama bir dosya” diye konuştu.
YARGI TACİZİ
Normalde böylesi bir dosyanın açılmaması gerektiğinin altını çizen Jiyan Özkaplan, “Hukuka aykırı bir iddianame hazırlanmış ve bu da bir gazeteciye yargı tacizi olarak kullanılıyor. Reyhan halen tutuklu ve ilk duruşmada serbest bırakılması gerekiyor. Bu ülkede özgür basın üzerindeki yargı tacizlerinin bitirilmesi gerekiyor. Demokratik bir ülkenin olmazsa olmazı özgür basının özgür bir şekilde yazmasıdır. Bu olmazsa ülke demokratikleşemez. Ama gazetecilerin konuşmasını, yazmasını istemiyorlar. Gazeteciler aynı zamanda hak savunucularıdır. Halkın haber alma hakkının savunulması gerekiyor. O gün herkesi özgür basınla dayanışmaya bekliyoruz” dedi.
‘GERÇEĞİ YAZMANIN BEDELİ ÖDETİLİYOR’
Gazeteciler üzerindeki baskıların 2016’dan bugüne kadar derinleşerek ve farklılaşarak devam ettiğini söyleyen Adnan Bilen, “Kürdistan’da gazetecilere yönelik devreye konulan bu politikalar, güçlü bir karşı duruş olmadığı için bugün Türkiye’nin her yerine yayıldı. O dönemde de biz özgür basın olarak bu duruma ses çıkarılmaması durumunda herkesin bir gün kapısının çalınacağını anlatıyorduk. Ve bugün gerçekten de bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Şuanda onlarca gazeteci cezaevinde, neredeyse her gün adliye koridorlarında gazeteciler yargılanıyor. Herkes günü geldi gerçeği yazmanın bedelini bu ülkede bir şekilde ödedi. Elbette özgür basın da yaptığı her haberin bedelini her haliyle ziyadesiyle ödemiştir. Gerçeği ortaya çıkarmanın bedeli kimi zaman Rojava’da, Başûr’da gazeteci arkadaşlarımızın katledilmesiyle, kimi zaman cezaevi, sürgün ve davalarla kendisini göstermiştir. Buna rağmen arkadaşlarımız gerçeği görmek ve yazmaktan vazgeçmemişlerdir” diye konuştu.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Reyhan Hacıoğlu’nun da gerçeği yazmanın bedelini haksız bir şekilde tutulduğu cezaeviyle ödediğine dikkat çeken Bilen, “İddianameye bakıldığında bir gazetecinin yapması zorunlu her şey suç olarak gösterilmiş. Bir gazetecinin görevi tam da o iddianamede ‘suç olarak’ gösterilen her şeyi layıkıyla yerine getirmek, o ‘suçu’ işlemektir. Bu açıdan Reyhan ve diğer arkadaşlarımız suç değil görevlerini yerine getirmişlerdir. Reyhan ve diğer gazeteci arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması gerekiyor. Türkiye’de artık gazetecilerin haberlerini özgür bir ortamda yapmasının koşullarının oluşturulması gerekiyor. Bu nedenle 13 Haziran’da saat 10.30’da Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Reyhan Hacıoğlu’nun duruşmasına katılım çağrısı yapıyoruz. Kentimizdeki tüm sivil toplum örgütlerini, gazeteci arkadaşlarımızı, siyasi partileri ve vicdanlı gazetecileri dayanışmaya bekliyoruz. Dayanışmayla ancak karanlıktan çıkacağımızı biliyoruz ve bu süreç bunu bize defalarca gösterdi. Herkesi özgür basınla, Reyhan ve diğer tutuklu arkadaşlarla dayanışmaya bekliyoruz” çağrısı yaptı.
REYHAN HACIOĞLU
Reyhan Hacıoğlu, Kars’ın Digor ilçesinde 1986 yılında doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Digor’da tamamladı. Balıkesir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra, aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Siyaset Bilimi üzerine yüksek lisansa başladı; ancak siyasi sorunlar nedeniyle tamamlayamadı.
2015 yılından itibaren Özgür Basın Geleneği ile tanışan Reyhan Hacıoğlu, önce Özgür Gündem ve ardından da Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde çalıştı. Özgürlükçü Demokrasi gazetesini kapatmaya yönelik operasyonda tutuklandı ve 15 ay cezaevinde kaldı. Reyhan’a bu davada verilen 3 yıl hapis cezasına yapılan itiraz, halen İstinaf ve Yargıtay aşamasında bulunuyor.
Cezaevinden tahliye olduktan sonra gazeteciliğe Yeni Yaşam gazetesinde devam eden Reyhan Hacıoğlu, kimi haberler için gittiği Van’da 17 Ocak 2025 günü gözaltına alınıp, 20 Ocak günü tutuklandı. Halen Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulmakta olan Reyhan Hacıoğlu’nun ilk duruşması 13 Haziran 2025 günü, Van Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.