Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" ile 5-7 Mayıs tarihlerinde 12’nci kongresini gerçekleştiren PKK’nin aldığı “çalışmaları sonlandırma” kararının yankıları kamuoyunda sürüyor.

 

Kürt sorununun demokratik çözümü bağlamında yürütülen sürece dair Riha’daki yurttaşlara mikrofon uzattık.

 

'SÜREÇ AKP-MHP'Yİ AŞMIŞTIR'

 

Sürecin muhataplarından AKP iktidarını adım atmaması nedeniyle samimi bulmadıklarını belirten Ebubekir Perk, “Ülkenin uzun süre sonra savaş durumundan, bu duruma gelmesi güzel bir şey. Ama kendisiyle birlikte çok sıkıntıyı da getiriyor. Bu süreçte kim Kürtlerle anlaşır ve yanında yer alırsa kazanır. Bugün İran’da Kürtlerle bir iletişim halinde. Ancak mevcut statükocu haliyle kendisini korumaya çalışıyor. Türkiye’nin de 10. Yargı Paketi ile kendini korumaya çalıştığı görüldü. İktidar ve muhalefetin nasıl bir zihniyete sahip olduğunu görüyoruz. AKP-MHP bu haliyle samimi değil. Kürtler iradesi, gücü ve örgütlülüğüne güvenen bir halktır. Eski Kürt yoktur artık. Kürtler siyasi iradelerine güvenmeliler. Süreç AKP ve MHP’yi aşmıştır” diye belirtti. 

 

‘GEÇMİŞLE YÜZLEŞİLMELİ’

 

Yürütülen sürecin umut verdiğini söyleyen Murat Karaçizme (45), çatışma halinin kimseye faydalı olmayacağını söyledi. Karaçizme, "Barışmak, kaynaşmak ve kardeşliği devam ettirmek gerekiyor. Biliyorsunuz buralara dün gelmedik. Bu yüzden sürece elimizden geldiği kadar katkı sağlayalım” dedi. Herkesin kazanması için geçmişle yüzleşilmesi gerektiğini belirten Karaçizme, talep edilen hakların tayin edilmesi gerektiğini dile getirdi. 

 

‘ANAYASAL HAKLAR TANINMALI’

 

Sürecin tüm halkları kapsadığını ifade eden Zeki Yıldırım (55), “Eşitlik ilkesi gereğince bazı kanunların olması gerekiyor. Eksik olan anayasal hakların verilmesi gerekiyor. Bu gerçekleştiğinde kardeşlik içerisinde yaşarız” dedi. 

 

Süreci halk olarak desteklediklerini vurgulayan Ahmet Çelik te, Meclis’in adım atması gerektiğine işaret etti. İbrahim Halil Zahter (40) ise şunları belirtti: “Süreç için ‘bir var bir yok’ gibi davranıyorlar. Hapishanelerde yer yok. Bir sürü insan içeride. Barış olsa insanlar rahatlar.” 

 

MA / Ceylan Şahinli