Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon 2025-11-05 17:12:11   ANKARA - Fransız Ulusal Meclisi milletvekilleri, Türkiye’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Umut hakkına saygı göstermesi gerektiğine dikkat çeken bir deklarasyon imzaladı.    Fransa Parlementosu'nda yer alan çift meclisten biri olan Fransız Ulusal Meclisi, Umut hakkına ve Kuzey ve Doğu Suriye'ye ilişkin imzaladıkları deklerasyonu kamuoyu ile paylaştı.   Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan topluluklara destek sunulduğu ifade edilen metinde, şunlar aktarıldı: “Kadınların merkezi bir rol üstlendiği, demokratik konfederalizm ilkeleriyle yönetilen bu bölge; Kürtler, Araplar, Süryaniler, Êzidîler, Hristiyanlar gibi farklı etnik, dini ve mezhepsel toplulukların bir arada ve uyum içinde yaşayabildiği bir yönetim biçimini mümkün kılmaktadır. Oysa 2012’de bu komünalist modelin kurulmasından bu yana Rojava sürekli saldırılara ve tehditlere maruz kalmaktadır. Bir yandan, kanlı diktatör Beşar Esad’ı devirdiği için sözde ‘Batılı’ liderlerin gözdesi hâline gelen Ahmed El-Şaraa önderliğindeki yeni Suriye rejimi, Aleviler, Dürziler, Hristiyanlar gibi etnik ve dini azınlıkların katledilmesine göz yummaktadır. Her zamanki gibi, bu yeni despotik iktidarın ilk kurbanları kadınlardır; baskıya, ayrımcılığa maruz kalmakta, erkeklerden ayrılmaya zorlanmakta ve dayatılan giyim kurallarına uymaya mecbur bırakılmaktadırlar.”   ‘TÜRKİYE UMUT HAKKINA SAYGI GÖSTERMELİ’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan Demokratik Toplum ve Barış Süreci’nde henüz somut bir ilerleme kaydedilemediğine işaret edilen metinde, "Sürecin gerçek anlamda ilerleyebilmesi için, Recep Tayyip Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’nin öncelikle uluslararası hukuka ve özellikle Abdullah Öcalan için geçerli olan 'Umut hakkına' saygı göstermesi gerekir: Müebbet hapis cezasına çarptırılmış her kişi, bir gün serbest bırakılma olasılığını koruma hakkına sahiptir. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 9 Temmuz 2013’te verdiği kararda, Türkiye’nin de yargı yetkisine tabi olduğu bir mahkeme olarak, serbest bırakılma perspektifinin tamamen ortadan kaldırılmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlali anlamına geldiğine hükmetmiştir. Dolayısıyla her mahpus, durumunun yeniden değerlendirileceği tarihi bilme hakkına sahiptir; bu, insan onuruna bağlı temel bir haktır. Rojava’daki farklı topluluklar, bölgelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’de özerk biçimde yönetildiği Demokratik Konfederalizm modelini kendi bütünlüklerini korumanın garantisi olarak görmektedir. Erdoğan rejimi ile Kürtler arasındaki barış sürecinin başarıya ulaşabilmesi için, Kürt halkının önderi olarak kabul edilen Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması önkoşul niteliğindedir. 26 yıldır tutuklu bulunan Öcalan, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca insan haklarına saygılı biçimde muamele görmelidir; bu durum, Türkiye’deki tüm siyasi tutuklular için de geçerlidir” denildi.   ‘AHLAKİ SORUMLULUK’   Metnin devamında şunlar kaydedildi: "Fransa, Avrupa ve tüm dünya, IŞİD’in yenilgiye uğratılmasındaki belirleyici katkılarından dolayı Kürt halkına, özellikle de Kürt kadınlarına, ebedi bir minnettarlık borçludur. Kürt güçleri, özellikle Suriye’de YPG/YPJ ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) aracılığıyla, IŞİD’in askeri yenilgisinde hayati bir rol oynamıştır. En yoğun çatışmalarda savaşmış, IŞİD’in en önemli kalelerini ele geçirmiş, binlerce sivili kurtarmış ve geniş özgürleştirilmiş bölgelerin yönetimini üstlenmişlerdir, çoğu zaman ağır bedeller ödeyerek ve binlerce savaşçısını kaybederek. Bugün, Kürtlerin ve Rojava’daki demokratik deneyime katılan tüm toplulukların barış ve özgürlük içinde yaşamalarını sağlamak bizim ahlaki sorumluluğumuzdur. Biz, Fransız Parlamentosu üyeleri olarak, Fransa’nın Rojava’daki Özerk Yönetim’in kontrol ettiği kamplarda hâlen tutulan IŞİD mensubu veya işbirlikçisi Fransız vatandaşlarıyla ilgili sorumluluklarını yerine getirmesini, öncelikle kadın ve çocukların Fransa’ya geri getirilmesini,  talep ediyoruz. Kadın haklarını hedef alan ve etnik-dini azınlıkların güvenliğini sağlamayan Ahmed El-Şaraa’ya gösterilen ayrıcalıklı muamelenin sürmesini de reddediyoruz. Türkiye’nin Rojava’da kalıcı bir ateşkese bağlı kalmasını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin imzacısı olarak insan hakları konusundaki taahhütlerine uymasını talep ediyoruz. Suriye’deki Kürt halkının ve zulme uğrayan toplulukların mücadelesi bizim mücadelemizdir, biz bu mücadelenin bir parçasıyız ve olmaya devam edeceğiz.”   Metnin imzacıları şu şekilde:   "* Mathilde Panot, La France Insoumise: LFI (Boyun Eğmeyen Fransa Partisi) Grubu Başkanı   * Emmanuel Fernandes: LFI   * Nadège Abomangoli, Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı   * Clémence Guettê, Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı   * Thomas Portes, Kürtler Çalışma Grubu Başkanı   * Anaïs Belouassa-Cherify: LFI   * Christophe Bex: LFI   * Carlos Martens Bilongo: LFI   * Pierre-Yves Cadalent: LFI   * Gabrielle Cathala: LFI   * Hadrien Clouet: LFI   * Jean-François Coulomme: LFI   * Sylvie Ferrer: LFI   * Arnaud Le Gall: LFI   * Muriel Lepvraud: LFI   * René Pilato: LFI   * Aurélien Tache: LFI   * Paul Molac:  LIOT (Özgürlükler, Bağımsızlar, Yurtdışı ve Bölgeler Grubu)   * Danielle Simonnet: EcoS (Ekonomik, Sosyal ve Çevre Konseyi)   * Elsa Faucillon: GDR (Demokratik ve Cumhuriyetçi Sol Grup)"