74. Ferman mağdurunun hayatını değiştiren karşılaşma 2025-08-02 09:02:56   HABER MERKEZİ - Êzidîlere yönelik 74’üncü Ferman sırasında karşılaştığı kadın savaşçılarla birlikte direnen bir kadına dönüşen Henan Şengalî, "Artık eski Êzidî kadın değilim. Bugün güçlüyüz. Küllerimizden yeniden doğduk" dedi.    DAİŞ'in 3 Ağustos 2014'te Şengal'e yönelik başlattığı saldırıların üzerinden 11 yıl geçti. Irak merkezi hükümeti ve Federe Kürdistan Bölgesi başta olmak üzere tüm dünya ülkelerinin seyirci kaldığı saldırılar nedeniyle aralarında kadın ve çocukların olduğu binlerce kişi katledildi. Kaçırılan kadınlar pazarlarda satıldı, çocuklar savaştırıldı ya da intihar bombacısı yapıldı. Êzidîlerin "74. Ferman" olarak nitelendirdiği saldırılarda kaçırılan çok sayıda kişinin akıbeti ise halen bilinmiyor.    Henüz 14 yaşındayken soykırım saldırısıyla yüz yüze kalan Henan Şengalî, tarihin en ağır acılarından birinin tanıklığını yapmak zorunda kaldı. Henan Şengalî, katliam, kaçırma, parçalanmış aileler, yanan evler ve suskun kalan dünyanın acını hala yüreğinde taşıyor. "Beni en çok etkileyen, ailesi tarafından yolda bırakılmak zorunda kalan ve toz içinde kaybolan bir çocuktu" diyen Henan Şengalî, "Öldüğünü sanmıştık, ama yaşıyordu" dedi.    Soykırımın sarsıcı etkisi, Êzidî toplumu gibi Henan Şengalî'nin de hayatını değiştirdi. Saldırılar sürerken PKK'nin Êzidîleri korumak için bölgeye gönderdiği ve içinde kadın savaşçıların da bulunduğu birlikle karşılaşması, Henan Şengalî'nin değişimin başlangıcı oldu. Hemcinsleriyle birlikte "kaçırılmaktan korkup kaçan" Henan Şengalî'nin, "kadının kaçan, kaçırılan değil; direnen birine dönüşebileceğine" tanık olması, kafasında "Biz de silah alabilir miyiz?" sorusu beliriyor.    'BİZİ KORUYACAK HİÇBİR GÜÇ YOKTU'   Bu soru sadece Henan Şengalî'nin kafasında beliren bir soru değil, binlerce Êzidî kadının da kafasında beliren bir soru. Daha sona Henan Şengalî'nin de içinde olduğu Êzidî kadınlar, bu soruya "Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ)" kurarak yanıt verdi. TAJÊ içinde yer alan Henan Şengalî, "Ağustos bizler için çok kara bir gün. O günü hiçbir zaman unutmayacağız. Ben Tilezer köyündenim. Gece saat 03.00'te savaş başladı. Êzidî gençler Girsîba ve Tilezer'de çetelere karşı direndi. Silahları tükenince köylerimiz DAİŞ tarafından işgal edildi. Bizi koruyacak hiçbir güç yoktu. Binlerce kadın ve erkek esir alındı, binlerce anne gözümüzün önünde katledildi. 9 yaşındaki çocuklara tecavüz ettiler. Biz o gece Şengal dağına kaçtık ve 8 gün boyunca dağda saklandık" diye konuştu.    Saldırı başlamadan önce peşmergenin köyde olduğunu, halka "Korkmayın köylerinizi koruyacağız" diye telkinde bulunduğunu, ancak saldırının başlamasıyla birlikte köyü terk ettiğini söyledi. Babasının "Biz öldürülsek de bir şey olmaz, ama kadın ve çocuklara zarar verecekler" sözlerini asla unutmadığını söyleyen Henan Şengalî, halkın dağlara kaçarak hayatta kalmaya çalıştığını ifade etti.   AÇLIK, SUSUZLUK VE ÖLÜM   Saldırıdan kaçarken yaşadıklarını anlatan Henan Şengalî, "Yolda binlerce kadın ve çocuk aç susuzdu. Tilezer'den Werdiye'ye geçtik. Bir gece orada kaldık. O gece, o köyde 2 tane kadın Êzidî çetelere karşı savaştı. Çeteler daha fazla dayanamayıp köyün muhtarını çağırıp onlara teslim olunması, olunmaması halinde hepsini öldüreceklerini söyledi. Ardından ise dinimizi değiştirmemiz istendi. Köyün muhtarı çetelerle görüşmeye gitti, 2 Êzidî kadını korumak için canını ortaya koydu. Çeteler ya dinlerine geçmemizi ya da bizi öldüreceklerini söyledi. Biz 'Ölürüz, ama Êzidîliği bırakmayız' dedik. 8 gün boyunca aç ve susuz kaldık. Çocuklar susuzluktan ölüyordu. En çok etkilendiğim şey ise yolda 3 yaşında toz içinde çırpınan çocuk ile karşılaşmamızdı, toz içinde kalan 3 yaşındaki bir çocuğun yaşamış olduğunu görmekti. O çocuk hala aklımdadır. Acaba evine, annesine kavuşabildi mi diye düşünüyorum hep" ifadelerini anlatı.     'GERİLLA BİZE UMUT OLDU'   Onu "kaçmaktan", fikrinden "direnme" fikrine getiren kadın savaşçılarla karşılaşmasını Henan Şengalî, "Gerilla bize yemek yaptı, çocuklara su verdi, onları yıkadı. 'Bu çocukları tanıyorsanız, ailelerine ulaştıralım' diyorlardı. O zaman bir kadın gerillaya, 'Acaba biz de silah alıp savaşabilir miyiz?' diye sordum. O da bana 'Sen daha küçüksün' dedi. Ama biz kararımızı vermiştik, peşmerge kaçtı, gerilla kaldı. Bu yüzden onların yanında yer almak istedik" dedi.    YENİDEN DOĞUŞ   Fermandan sonra Şebilkasim'e geçtiklerini ve oradan da Federe Kürdistan Bölgesi'ne ulaştıklarını aktaran Henan Şengalî, güneş altında günlerce kaldıklarını ve kamplarda bir yıla yakın yaşadıklarını söyledi. Ardından Şengal'e dönüş yaptıklarını ve yeni bir yaşamı kurmaya başladıklarını belirten Henan Şengalî, "Fermandan önce kadınların silah alması, sokağa çıkması ayıptı. Ama artık kadınlar hem askeri güç, hem kurumlarda, hem siyasette yer alıyor. Kadınların askeri gücü kuruldu. Biz yeniden var olduk" diye belirtti.    'ARTIK ESKİ ÊZIDÎ KADINLAR DEĞİLİZ'   Bugün TAJÊ'de aktif olarak yer alan Henan Şengalî, "Ben artık eski Êzidî kadın değilim. Bizler bugün güçlüyüz. Küllerimizden yeniden doğduk. TAJÊ, kadınlara dönük zulüm ve katliamlara karşı kuruldu. Genç Êzidî kadınlara sesleniyorum: Zulme boyun eğmeyin, örgütlenin, Şengal'î kimseye bırakmayın. Biz büyük bedeller ödedik. Gençlerimiz bizim için canlarını verdi. Şimdi sıra bizde" şeklinde konuştu.    MA / Zeynep Durgut