Eşbaşkanlar: Demokratik toplumun inşasından sorumluyuz 2025-06-25 12:03:24   WAN - Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları, basın buluşmasında yaptıkları konuşmalarda demokratik toplum inşasında kendilerine de büyük sorumluluk düştüğünü belirterek herkesi süreci sahiplenmeye çağırdı.    Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, basın emekçileri ile bir araya geldi. Kentteki bir otelde yapılan buluşmaya çok sayıda basın emekçisi katıldı. Buluşmada, 27 Şubat çağrısının barışın sağlanması için büyük bir umut oluşturduğu ve bu umudun yükseltilmesi için de tüm imkânların seferber edileceği ifade edildi.      İlk konuşan Neslihan Şedal, Wan’da bir irade gasp olduğuna dikkat çekerek halkın iradesi olarak hizmete devam ettiklerini ifade etti. Neslihan Şedal, “Çetin bir mücadele sonucu buradaki iradeyi halkın iradesi haline getirdik. 14’te14 zaferinin halkın isteminin sonucu olduğunu belirttik. Halkın isteklerine önem vermeyen akıl tarafından bir irade gaspı yaşandı. Toplumun yaşam alanlarının dışına itilen herkesi bu halkın dinamiği olarak ele aldık. Kadınların, gençlerin, engellilerin, farklı inanç ve dinlerin yönetimi haline getirmeye çalıştık. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmayla yerel yönetimlerde çalışmalar yürüttük ve devam edeceğiz” dedi.   ‘BARIŞ İHTİMALİNİN EN YÜKSEK OLDUĞU SÜREÇTEYİZ’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan tarihi çağrıya da dikkat çeken Neslihan Şedal, “Yeni bir sürecin içerisindeyiz. Yüz yıldır gerçekleştirilen imha, inkâr ve asimilasyon politikalarının sonucunda artık bu aklın kendini devam ettiremeyeceği, yaşamış olduğu kriz bir barışın ihtiyacını da beraberinde getirmiştir.  Şu an aslında barış ihtimalinin, demokratik toplum inşası ihtimalinin en yüksek olduğu bir süreçteyiz. Halklar Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu çağrı, artık dünyanın her yerinde barışının tesisinin, umudunun yeniden yükseldiği, yüreğimizde barış ihtimalinin gerçekleştirilebileceği inancını yeniden yeşermiştir. Bu inanç bütün dünyaya hâkim olmaya başlamıştır. Bizler de yerel yönetimler alanında bu sürece sahip çıkacağımızı ve bütün imkanları barışın tesisi için demokratik toplumun inşası için seferber edeceğimizi hep ifade ettik, buradan bir kere daha ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.   KAYYIM SÜRECİNDE OLUŞAN TAHRİBATLAR    Abdullah Zeydan ise kayyım sürecinde belediyelerde büyük bir maddi tahribat olduğunu hatırlatarak buna rağmen birçok şeyi halkla birlikte başardıklarını söyledi. Abdullah Zeydan, “El ele verdiğimizde tahribat ne kadar büyük olursa olsun kolektif aklı devreye sokunca, neler başarabildiğimizi gördük. Bu ortak aklın kente de kentin geleceğine de kazandıracağını hepimiz gördük. Kayyım kente dair ne varsa ortadan kaldıran bir anlayış. Kadına, gençliğe doğaya düşman bir gasp anlayışıdır kayyım. Bütün arkadaşlarımızla beraber sahadayız. Bu talancılara meydanı bırakmıyoruz. Basının da bu kolektif akılla yürütülen belediyecilik anlayışında görevini layıkıyla yerine getirdiği zaman hem faaliyetleri güçlendiren hem de topluma hak ettiği hizmetleri sunabilme alanında da önemli bir göreve sahiptir” diye belirtti.   ‘SÜRECİN SONUNA KADAR DESTEKÇİSİYİZ’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrısının çok kıymetli olduğunu ve herkesin bu çağrıyı sahiplenmesi gerektiğini dile getiren Abdullah Zeydan, “Yıllardır barış mücadelesi veren Kürt halkı, Türkiye’deki barış yanlıları ve neredeyse Türkiye halklarının tamamı, bu çağrıya destek oldu. Çünkü savaşın herkese kaybettirdiğini, bu kırk yıllık süreç bizlere gösterdi. Bizler de bu sürecin sonuna kadar destekçisiyiz, yanındayız. Bu sürecin herkese kazandıracağına inanıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın kendi hareketine bir çağrısı oldu. Hareketi de bu çağrıyı olumlu karşılayarak kongresini topladı ve silahların devre dışı bırakıldığını açıkladı. Bu tarihi bir dönüm noktasıydı. Aynı şekilde Türkiye’de Kürtler ve barış yanlıları, özellikle 8 Mart’ta ve 21 Mart’ta alanlarda bu çağrıya dört elle sarıldığını milyonlar alanlara akarak gösterdi. Ortadoğu bir ateş çemberi içerisindeyken hükümetin de bu tarihi çağrıyı, bu tarihi fırsatı olumlu bir şekilde ve gereken adımları atması gerekiyor” diye ifade etti.   SÜRECİ SAHİPLENME ÇAĞRISI   Demokratik toplum inşasında kendilerine de büyük sorumluluk düştüğünü sözlerine ekleyen Abdullah Zeydan, “Yerel yönetimler boyutunda, yerel demokrasinin güçleneceği, kadın özgürlüğünün, birey ve toplum özgürlüğünün inşa edileceği süreçler, toplum demokratikleşirken devletin aynı zamanda demokratikleşebileceğinin de farkındayız. Dolayısıyla bugün yaşanan başta zindanlardaki hak ihlalleri, haksız hukuksuz bir şekilde zindanlarda tutulan arkadaşlarımız, bununla birlikte topluma, kadına, gençliğe yönelik saldırılar, irade gaspları özellikle Kürt illerindeki kayyım gaspları ve Türkiye'nin batısına da sıçrayan siyasetçilerin tutuklanması demokratik inşa sürecinde ortadan kalkacağına inanıyoruz. İktidarıyla, muhalefetiyle herkesin bu süreci sahiplenmesi ve barışın tesisi konusunda emek sarf etmesi gerekiyor” diye belirtti.      Program soru ve cevaplarla son buldu.