Cezaevinde hasta tutsak olmak 2025-06-17 09:13:29 ADANA - Kemal Özelmalı, Wernicke Korsakoff rahatsızlığından dolayı tahliye edildi. İmza atmayı unutunca yeniden cezaevine konuldu, infazı yakıldı, cezaevinde yakalandığı hastalıkların tedavisi ise "ağız içi aramayı" kabul etmemesi nedeniyle engelleniyor.  Sincan 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak 61 yaşındaki Kemal Özelmalı, ilkin 1980 darbesinde henüz 16 yaşındayken gözaltına alındı, tutuklandı. Çocuk yaşına rağmen 7 yıl cezaevinde tutuldu. Özelmalı, 1993'te yeniden gözaltına alındı, Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan" müebbet hapis cezası verildi. Cezaevlerindeki baskı ve F Tipi cezaevleri inşasına karşı 1999'da başlatılan ve 323 gün süren ölüm orucuna girenler arasında yer alan Özelmalı, ölüm oruçlarının bir sonucu ortaya çıkan Wernicke–Korsakoff sendromuna yakalandı. Kaldığı Kürkçüler Cezaevi'nde hastalığına rağmen hastaneye sevki yapılmayınca hastalığı ilerledi ve bilinç kayıpları yaşamaya başladı. 2001'de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Wernicke Korsakoff hastalarını da kapsayacak şekilde getirdiği "af" ile tahliye edildi. Anayasa'nın 104'üncü Maddesi'ndeki "Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak" düzenleme kapsamında cumhurbaşkanlığına verilen "af" yetkisiyle tahliye olan Özelmalı, hastalığın getirdiği unutkanlık nedeniyle 2003'te imza atmayı unutunca "tahliye şartlarını ihlalden yeniden cezaevine konuldu.   İKİNCİ KEZ AÇLIK GREVİ   Cezaevlerindeki hukuksuzluklara karşı 27 Eylül 2018'de yeniden açlık grevine giren Özelmalı, grevin 55'inci gününde 45 kiloya düştü. Açlık grevinin 72'nci gününde, 7 Aralık 2018'de durumunun kötüleşmesi, bilincinin kapanmasıyla Adana Şehir Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Özelmalı, 10 gün boyunca hastanede tedavi edildikten sonra tekrardan cezaevine konuldu. Cezaevindeyken pişmanlık dayatmasını ve "tarafsızlar" koğuşuna geçmeyi kabul etmediği için infazı yakıldı. Yaşaması durumunda 2031'de cezasının infazının tamamını yani 4'te 4'ünü tamamlayıp tahliye edilecek olan Özelmalı, cezaevinde sol ayağı yaralanmaya bağlı sakatlandı, kol, boyun ve bacaklarında kramplar oluşmaya, beyincik zedelenmesiyle denge problemi yaşamaya başladı. Özelmalı, bağırsak ve böbrek sancısı, prostat, tat alamama, görmede ve duymada azalma, denge bozukluğu, kol ve bacaklarda uyuşma gibi pek çok farklı rahatsızlıklarla mücadele etmeye çalışıyor. İhtiyaçlarını tek başına göremeyen Özelmalı, günlük ihtiyaçlarını koğuş arkadaşlarının yardımıyla sağlayabiliyor.      SEVK TEDAVİ İÇİNDİ AMA TEDAVİ ENGELLENİYOR   Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi'nde kaldığı dönemde, ağız iç aramayı kabul etmediği için tedavisi engellenen Özelmalı, 2025'in Mayıs ayı başında tedavi için Sincan 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne sevk edildi. Ancak tedavi için sevk edildiği bu cezaevinde de ağız içi arama dayatmasını kabul etmediği için tedavisi engelleniyor.    Özelmalı'nın ağabeyi Alaattin Özelmalı, kardeşinin tedavi için sevk edildiği Sincan 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne ağız içi arama dayatmasını kabul etmediği için tedavisinin engellendiğini söyledi. Mayıs ayından beri 3'üncü kez sevk kararı verildiğini ancak dayatma nedeniyle tedavisinin yapılmadığını ifade eden ağabey Özelmalı, cezaevi idaresinin kardeşine "Sen örgütçü müsün?" diye sorduğunu belirtti. Kardeşinin sağlık durumunun kötüleştiğini ifade eden Özelmalı, "Gözü kapanmak üzere. İç organlarında tahribat var. Bilinç kapanıyor zaman zaman. Ya şunu söylemek lazım, biz bayramda bu onuncu yargı paketinden gerçekten umutlanmak istedik. Umudumuz olmamakla beraber yine umutlanmaya başladık. 'Bayramda gelir' dedik.  Bu anlamda zaten bayram da hüsrana uğradı. Hele bayramdan sonra bu ağız aramasını dayattıktan sonra bizim endişelerimiz daha da arttı" ifadelerini kullandı.    'HAYATINDAN ENDİŞEMİZ VAR'    "Kemal'in hayatı konusunda endişelerimiz var" diyen Özelmalı, "Burada aynı hukuksuzluk yine devreye girdi. Biz şu an aile olarak Kemal'in hayatı konusunda bu olaydan sonra endişelenmeye başladık. Ağız araması olmayan bir yere götürüyorsunuz, iki sefer hastaneye götürüyorsunuz. Üçüncü seferde ağzını aç diyorsunuz burada. Çok endişe verici. Aile olarak kaygılanıyoruz yani, bu bir hukuksuzluktur. Benim kardeşim başta olmakla birlikte bütün hasta tutsaklar hukuki bir şekilde serbest bırakılsın. Bu insanların dışarıda tedavisi yapılması gerekiyor. Ben bunu sadece kardeşim için istemiyorum, bütün hasta tutsaklar için istiyorum. Bu hukuksuzluğa bir son verilsin. Bu sürecin ruhuna aykırıdır" diye konuştu.   MA / Hamdullah Yağız Kesen